Baz İstasyonu Günlüğü

Çarşamba, Haziran 28, 2006

Başka bir baz istasyonu savaşçısı hangi yollardan geçmiş, okuyalım öğrenelim...

Bizimkine benzer bir durum 2002de A'nın başına gelmiş.2002 yılında A , dilekçe verip mahkemeye başvurmuş ve komşu apartmanında kurulu telefon baz istasyonunun kaldırılmasını istemiş.

Baz istasyonunu kuran X GSM şirketi de - davalı taraf oluyor- davacının iddiasını kanıtlaması gerektiğini, istasyonu yönetmelik kurallarına göre kurduklarını ve işlettiklerini, davacının iddia ettiği zararının henüz gerçekleşmediğini, baz istasyonundan geniş bir halk kitlesine yayın yaptıklarını ve kamu hizmeti verdiklerini; kaldı ki baz istasyonlarının nükleer radyasyona neden olmadıklarını, bu konuda bilimsel düşünce ve raporlar olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş.

Dava konusu baz istasyonunun yaydığı elektromanyetik dalgaların yönetmelikte kabul edilen limitlerin altında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş.2003 yılında mahkeme, davanın reddine karar vermiş.

Bunun üzerine davacı A, bu kararı temyiz etmiş.

Davalı X GSM Şirketi, itirazlarını Telekomünikasyon Kurumu'ndan aldığı "Güvenlik Sertifikası" adlı kullanım belgesine dayandırmış.
Halbuki Güvenlik Sertifikası belgesinde istasyonun alan şiddeti, limit gibi kriterler olmakla birilkte çevresindeki binalar ve baz istasyonunun konumu belirtmemiştir.

Bilirkişiler de, dava konusu istasyondaki ölçümlerin yönetmelikteki limitlerin altında olduğunu; ancak kurulan istasyonun davacının binasının çok yakınında bulunduğunu, uzun sürede insan sağlığı için tehlike yarattığını ve yerleşim yerlerine uzakta kurulması gerektiğini belirtmişler.Kısa sürede etkili olmasa da yıllar itibariyle zarar doğurmasının her zaman olanaklı bulunduğunu belirtmişler.

Davalı X GSM Şirketi,, kamu yararına hizmet verdiklerini savunmuş.

Fakat yargıtay X GSM Şirketi'nin bu yöndeki savunmasını yerinde bulmamış.Çünkü bu yararın sağlanması karşısında kişilerin zarar görmesinin hoş görülemez olduğunu ,hiçbir hizmetin, insan yaşamı kadar öncelik ve önem taşımadığını belirtmiş.Ayrıca X GSM Şirketi'nin bu hizmeti muhakkak o noktada vermek gibi bir zorunluluklarının bulunmadığını eklemiş.Muhtemelen fazla bir giderle de olsa, başka bir yerde aynı sonuçları sağlayacak bir istasyonun kurulması ve hizmet vermesinin mümkün olacağını belirtmiş.

Hukukta "sağlanan yararla verilen zararın dengelenmesi" diye genel bir hukuk kuralı varmış.Yargıtay ilamında da ,bu durumda yarar, haberleşmeyi amaçlamak zarar ise, insan sağlığı ve yaşamı olduğundan insan sağlığı ve yaşamı tabi ki daha önemlidir denmiş.

Sonuç olarak 2004 yılında davacının ve oturmakta olduğu binada yaşayanların sağlık bakımından büyük endişeler taşıdığı, psikolojik olarak yaşamlarının olumsuz biçimde etkilendiği, göz önünde tutulduğunda, davacının, zarar gördüğü kabul edilmiş.

Yani davanın kabulüne temyiz olunan kararın bozulmasına karar verilmiş!

T.C. YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
2004/2954 2004/10516
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ :A Asliye 22. Hukuk Hakimliği
TARİHİ :18/12/2003
NOSU :2002/792-2003/973


2 yılın sonunda davacı A, haklı bulunmuş!Öğrendiğim kadarıyla, hukukta sizinkine benzer bir durumda alınmış bir karar "emsal teşkil ediyor".Bu açıdan bu örnek çok önemli.

Bu çok değerli bilgiyi benimle paylaşan ve baz istasyonu mücadelemizde her zaman çok ilgili ve yol gösterici olan Tüketiciler Birliği'nin atom karıncası Hatice Saadet Kalyoncu'ya teşekkür ederim.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home