Baz İstasyonu Günlüğü

Pazar, Ekim 08, 2006

İhtarname

İSTANBUL ( ) ci Noterliği’ne

Keşideci : İ.K.
İst. Beşiktaş – Nüzhetiye Cad. Dizi Sok. No : 2 Köşem Apt. Daire : 4
Apt. Yöneticisi

Muhatap (1) : Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. (Turkcell)
Meşrutiyet Cad. No:153 Tepebaşı-İstanbul

(2) K.A.
Ihlamurdere Cad. Ihlamur Sarayı Apt. 63 B. Blok Daire :10 Beşiktaş/Ist.

Konu : K.A. , maliki olduğu İst. Beşiktaş Nüzhetiye Cad. Türkler Apt. No 36/1 adresindeki binasının çatısına, Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş’nin para karşılığı baz istasyonu kurmasına müsade etmiştir. Edilen müsade üzerine kurulan baz istasyonunun Dünya Sağlık Kuruluşları’nın tespitine göre,vücudumuzdaki manyetik alanlar,doğal çevremizdeki yerkürenin manyetik alanı ile uyum içerisinde olduğu,baz istasyonlarının çevresine elektromanyetik alan oluşturmaktadır . Oluşan bu elektromanyetik alanın insan vücudundaki ve doğal çevredeki elektromanyetik alandan fazla olması sebebiyle,mevcut uyumu bozmaktadır. Bu da, bir tür “elektromanyetik çevre kirliliği” adı verilen kirliliğe neden olmaktadır.
Ayrıca baz istasyonun sağlığa zararları:
Mikro dalga dokularını ısıtır (termal etki) Hücrelerin kimyasını bozar ( Termal olmayan ya da kimyasal etki)
Mikrodalgaların özellikle ikinci etkisi :
Hücrelerin kimyasalını bozarak oluşturduğu etki, insan sağlığı açısından önem taşımaktadır. Yapılan araştırmalarda hücrelerin kimyasal etkiye maruz kalması ile şu sonuçların meydana gelebileceği saptanmıştır :
Hücrelerde büyük moleküllerin (proteinler vb.) deforme oluşu,
Hücre zarlarının birbirine yapışması,delik açılması (elektro-porasyon)
Ca-ATl az ve Na-K-Atl az enzimlerinin bozulması sonucu hücre dışına Ca,Na ve K kaçışı,
Sinir zarlarının zarar görmesi sonucu ile REM uykusu adı verilen rüya görmenin azalışı,EEG değişimleri, uykusuzluk,sinirlilik,unutkanlık,depresyon,başağrısı,baş dönmesi,Alzheimer,Parkinson,Multibi skleroz gibi dejeneratif beyin hastalıkları,
Hücre enziminde bozulma,DNA tahribi,
Kanser oluşumuna sebebiyet,kanser yapıcı maddelerin hücreye girişini kolaylaştırma veya mevcut kanserli ortamın yaygınlaşmasını hızlandırma,ayrıca DNA yapısını bozarak kanseri engelleyen melatoninin azaltmakta ve dolayısıyla vücudun bağışıklık sisteminin zayıflamasına sebebiyet vererek,lösemi,beyin tümörü,lenfon (lenf bezi kanseri) ben kanseri,erbezi tümörü,çocukluk kanseri vb meydana getirme.
Her ne kadar Turcell, Telekomünikasyon Kurumu’ndan güvenlik sertifikası almış ise de, 01.05.2006 tarihli sertifikanın geçici olduğu,bir istasyon yönetmeliğine uygun olarak çalıştırılsa dahi zarar verdiği takdirde yönetmeliğe uygun olduğu iddiasıyla zarar verenin sorumluluktan kurtulması ve baz istasyonunun kullanımına devam edilmesi sonucu doğurmaz. Yönetmeliğe uygun değilse,zaten hukuka aykırılık gerçekleşmiş olacaktır.
Anayasanın 56/2 ci maddesine göre, herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Yine aynı yasanın 17/1 ci maddesine göre de, herkes yaşama,maddi ve manevi varlığını kurma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Medeni Kanunun eski 661 yeni 737 ci maddesine göre de, birkimse mülkünü kullanırken hele sanayi işler yaparken, komşusuna zarar verecek her türlü taşkınlıktan çekinmeye mecbur tutulmaktır.

Sonuç : İzah edilen durum karşısında, baz istasyonu kurulan bina çevredeki binalardan tahmini 10-15 metre alçak olup,apartmanımızın 5-6 metre mesafesindedir. Köşem Apt nın 5 kat maliki de daimi şekilde aileleri ile birlikte ikamet etmektedirler ve bu etkiye sürekli şekilde maruz kalmaktadırlar. 3 numaralı dairenin kat maliki, M.Ö. kalp ameliyatı olmuş olup, yaşamını kalbine takılan kalp pili ile sürdürmektedir.
Baz istasyonunun yaydığı mikro dalgalar kalp piline verdiği zarar sebebiyle, söz konusu şahıs yaşam tehlikesi altındadır.
Baz istasyonunun kurulduğu yer,tesis şekli,apartmanımıza ve çevre apartmanlara olan yakınlığı,kat sakinlerinin de dairelerinde uzun zaman ikamet etmeleri,böylece kısa sürede etkili olmasa da, yıllar itibariyle yukarıda sayılan zararlara uğramalarının her zaman olanak dahilinde olması, kat sakinlerinin psikolojik yapısında tedirginlik ve ümitsizlik yarattığı ve bu haliyle de yaşamlarındaki sağlık dengeleri göz önüne alındığında, söz konusu yerde ikamet etmenin lüzumsuz hale geleceği. Genel bir hukuk kuralı mevcut olup,(sağlanan yararla,verilen zararın dengelenmesi ) ( yarar : haberleşmeyi sağlamak ve zarar : insan sağlığına ve yaşamına tehdit ve zarar) olduğunda, insan sağlığı ve yaşam çok daha önemlidir. Bu nedenle baz istasyonunun kaldırılması gerekir.
Baz istasyonlarının konut bölgesine,yerleşim bölgelerinden uzak kurulmaları gerektiğine dair yasalar,mahkeme kararları,yargıtay kararları mevcuttur. Son Yargıtay 4. Hukuk Dairesi birleştirici kararı bu yoldadır.
Telafisi gayri kabil zararların önlenmesi için baz istasyonunun 30 (otuz) günlük süre zarfında kaldırılmasının sağlanması, aksi halde gereken yasal işlemlere baş vurulacağının bilinmesine. Mal sahibinin de kendi menfaatını göz önünde tutarak mahalle sakinlerinin sağlığını bozacak şekilde baz istasyonunun kurulmasına müsade etmesi nedeni ile, Turkcell ile aralarındaki akti iptal etmesi, etmediği takdirde hakkında yasal işlemlerin yapılacağını bilmesi.
İşbu ihtarname 4 (dört) nüsha olup, birer nüshasının muhataplara tebliğini,bir nüshasının noterlikte saklanmasını, bir nüshasının da tarafıma verilmesini saygı ile arz ve talep ederim.


Kat malikleri adına
Köşem Apt. Yöneticisi
İ.K

Pazartesi, Temmuz 03, 2006

2 Temmuz Pazar , Marmara FM'de program konuğuydum

2 Temmuz Pazar günü Marmara FM'de "Yazar Kasa" isimli programa konuk oldum.Orhan Demir’in hazırlayıp sunduğu, Tüketiciler Birliği’nin katkılarıyla hazırlanan "Yazar Kasa" tüketiciyi doğru bilgilendirmeyi amaçlayan bir program. Tüketim çılğınlığı ,ayıplı mal ve hizmet, kapıdan satış ,baz istasyonları ,kredi kartları ,garanti belgesi ,ticari reklam ve ilanlar, gıda katkı maddeleri ve gıda denetimleri , hakem heyetleri ve tüketici mahkemeleri,sivil toplum örgütleri gibi aklınıza gelebilecek tüketici olarak hepimizi yakından ilgilendiren konuları ele alan bir program.
Bir saatlik canlı yayında, reklam ve müzik aralarının haricindeki tüm program zamanını bize ayırdılar.Baz istasyonu mücadelemizi başından itibaren dinlediler.Tüketiciler Birliği Başkanı Avukat Bülent Deniz de telefonla katılıp çok değerli bilgiler verdi.

Çarşamba, Haziran 28, 2006

Başka bir baz istasyonu savaşçısı hangi yollardan geçmiş, okuyalım öğrenelim...

Bizimkine benzer bir durum 2002de A'nın başına gelmiş.2002 yılında A , dilekçe verip mahkemeye başvurmuş ve komşu apartmanında kurulu telefon baz istasyonunun kaldırılmasını istemiş.

Baz istasyonunu kuran X GSM şirketi de - davalı taraf oluyor- davacının iddiasını kanıtlaması gerektiğini, istasyonu yönetmelik kurallarına göre kurduklarını ve işlettiklerini, davacının iddia ettiği zararının henüz gerçekleşmediğini, baz istasyonundan geniş bir halk kitlesine yayın yaptıklarını ve kamu hizmeti verdiklerini; kaldı ki baz istasyonlarının nükleer radyasyona neden olmadıklarını, bu konuda bilimsel düşünce ve raporlar olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş.

Dava konusu baz istasyonunun yaydığı elektromanyetik dalgaların yönetmelikte kabul edilen limitlerin altında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş.2003 yılında mahkeme, davanın reddine karar vermiş.

Bunun üzerine davacı A, bu kararı temyiz etmiş.

Davalı X GSM Şirketi, itirazlarını Telekomünikasyon Kurumu'ndan aldığı "Güvenlik Sertifikası" adlı kullanım belgesine dayandırmış.
Halbuki Güvenlik Sertifikası belgesinde istasyonun alan şiddeti, limit gibi kriterler olmakla birilkte çevresindeki binalar ve baz istasyonunun konumu belirtmemiştir.

Bilirkişiler de, dava konusu istasyondaki ölçümlerin yönetmelikteki limitlerin altında olduğunu; ancak kurulan istasyonun davacının binasının çok yakınında bulunduğunu, uzun sürede insan sağlığı için tehlike yarattığını ve yerleşim yerlerine uzakta kurulması gerektiğini belirtmişler.Kısa sürede etkili olmasa da yıllar itibariyle zarar doğurmasının her zaman olanaklı bulunduğunu belirtmişler.

Davalı X GSM Şirketi,, kamu yararına hizmet verdiklerini savunmuş.

Fakat yargıtay X GSM Şirketi'nin bu yöndeki savunmasını yerinde bulmamış.Çünkü bu yararın sağlanması karşısında kişilerin zarar görmesinin hoş görülemez olduğunu ,hiçbir hizmetin, insan yaşamı kadar öncelik ve önem taşımadığını belirtmiş.Ayrıca X GSM Şirketi'nin bu hizmeti muhakkak o noktada vermek gibi bir zorunluluklarının bulunmadığını eklemiş.Muhtemelen fazla bir giderle de olsa, başka bir yerde aynı sonuçları sağlayacak bir istasyonun kurulması ve hizmet vermesinin mümkün olacağını belirtmiş.

Hukukta "sağlanan yararla verilen zararın dengelenmesi" diye genel bir hukuk kuralı varmış.Yargıtay ilamında da ,bu durumda yarar, haberleşmeyi amaçlamak zarar ise, insan sağlığı ve yaşamı olduğundan insan sağlığı ve yaşamı tabi ki daha önemlidir denmiş.

Sonuç olarak 2004 yılında davacının ve oturmakta olduğu binada yaşayanların sağlık bakımından büyük endişeler taşıdığı, psikolojik olarak yaşamlarının olumsuz biçimde etkilendiği, göz önünde tutulduğunda, davacının, zarar gördüğü kabul edilmiş.

Yani davanın kabulüne temyiz olunan kararın bozulmasına karar verilmiş!

T.C. YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
2004/2954 2004/10516
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ :A Asliye 22. Hukuk Hakimliği
TARİHİ :18/12/2003
NOSU :2002/792-2003/973


2 yılın sonunda davacı A, haklı bulunmuş!Öğrendiğim kadarıyla, hukukta sizinkine benzer bir durumda alınmış bir karar "emsal teşkil ediyor".Bu açıdan bu örnek çok önemli.

Bu çok değerli bilgiyi benimle paylaşan ve baz istasyonu mücadelemizde her zaman çok ilgili ve yol gösterici olan Tüketiciler Birliği'nin atom karıncası Hatice Saadet Kalyoncu'ya teşekkür ederim.

Perşembe, Haziran 22, 2006

Baz istasyonunun kesilen ana giriş kablolarını yenilediler.22 Haziran Perşembe.

Salı, Haziran 20, 2006

Ulaştırma Bakanlığı'na çekilen fax örneği

T.C. Ulaştırma Bakanlığı’na;


Sayın İlgili,
--------------------------------------------- adresinde ikamet etmekteyim.Karşımdaki binanın çatısında baz istasyonu kurma çalışmaları başlamış durumdadır.
Baz istasyonlarının insan sağlığına olan ciddi zararları sebebiyle ben ,ailem ve komşularım çok endişeliyiz.Baz istasyonu kurulan binanın çevresindeki apartmanlarda kemoterapi görmekte olan, kalp piliyle yaşayan komşularımız bulunmaktadır.Kanser, tümör, kısırlık, sakat doğum gibi ciddi zararları bilimsel raporlarla da kanıtlanan bu baz istasyonunu evimizin 5-6 metre yakınında istemiyoruz.
Baz istasyonu kurulan bina seviye olarak da alçaktadır.Baz istasyonu bizim binamızın ikinci katıyla aynı seviyededir.
Hiçbir hizmet insan yaşamı kadar öncelik ve önem taşımaz. Yararlı bir hizmetin karşılığı olarak, insanın ölümü, uygun bir sonuç olarak kabul edilemez.
Ayrıca baz istasyonuna verilen güvenlik sertifikasındaki değerler uygun görünse de sağlığımıza uzun vadede mutlaka zarar verecektir.
Diğer bir deyişle, ölçüm sonuçları ne olursa olsun, hiç bir şekilde bu baz istasyonunu burda istemiyoruz.
Baz istasyonunun kaldırılması için gereğinin yapılmasını saygılarımızla arz ederiz.


Çatısına baz istasyonu kurulan binanın açık adresi : ------------------------------------


İsim----------- İmza------------- Tarih------------

İletişim bilgileri

Telekomunikasyon Kurumu :www.tk.gov.tr
Telekomunikasyon Kurumu İstanbul Bölge Müdürlüğü Tel : 0212-4656262
Telekomunikasyon Kurumu İstanbul Bölge Müdürlüğü Fax : 0212-4656276

Çevre Koruma : 0212-3194267

İl Sağlık Müdürlüğü : 0212-6383000

TC Ulaştırma Bakanlığı Tel : 0312-2124416 / 4 hat
TC Ulaştırma Bakanlığı Fax : 0312-2124930

Pazartesi, Haziran 19, 2006

Kontrolsüz güç

Kontrolsüz güç, güç değildir.Blog kontrolden çıktı.Eğer bu yazıyı görebiliyorsanız, bravo, bravissimo.Baz istasyonunun ana giriş kablolarının kesildiğini gördüğümüz sabah 13 haziran salıdır.Çok merak eden vardır eminim :)

Cuma, Haziran 16, 2006

Garip ama gerçek

13 Haziran Salı sabahı uyanıp camdan dışarı baktığımızda baz istasyonunun ana giriş kablolarının kesilmiş olduğunu gördük.Allah Allah!?!

Pazar, Haziran 11, 2006

10 Haziran Cumartesi günü yapılan ikinci eylem

Cumartesi günü yine yoldaydık.Perşembe günü yapılan ilk eylemden daha az bir katılımcı sayısına ulaşılabildi.İnsanların hevesi çabuk sönüyor.Bir de sanırım herkes Perşembe günkü o curcuna Flash TV Akşam Haberleri'nde hakettiği yeri alamayınca olaya küstü.Halbuki söz konusu olan bizim kendi sağlığımız.
Bizimki gibi bir durumda birlikte hareket etmeye çalıştığınız insanların yaşı ve eğitim durumları çok önemli.Plan yapmak,öğrendiklerini diğerleriyle zamanında ve tam paylaşmak, topluluğun motivasyonunu düşürmemeye dikkat etmek gibi kavramlarla henüz tanışmamış yol arkadaşlarınız olabiliyor.Ya da elini hiç bir taşın altına koymayıp sonrasında da yapılan işe, yazılan yazıya, gidilen yola mutlaka bir kulp takanlar çıkabiliyor.Diğer bir can sıkıcı durum da kadınların malesef dedikoduya eğilimli olmaları.Bir de tabi -çok özür dilerim aynı anlama gelen daha terbiyeli bir deyim bilmiyorum- sidik yarışı var.Flash TV'yi getirmeyi kim başardı?X Hanım'ın telefonundan sonra mı geldiler, Y bey'in mi güzel hatırını kıramadılar...gibi..
Bütün bu ahval ve şerait içinde ikinci eylemimizi yaptık.Cumartesi olduğu için çocuk sayısı fazlaydı.Muhtar ve polisler yine vardı.Toplandığımız yerin az ilerisinde Beşiktaş Pazarı kurulduğundan trafik yoğundu.Arabasıyla geçenlerin arasında durup konuşan, hak veren, bişey anlamadığı halde korna çalanlar oldu.
Sabah gazetesinden bir muhabir geldi.Fotoğraflar çekti ve sorular sordu.11 Haziran tarihli Sabah gazetesinde küçük bir haberimiz çıktı.Sinek de küçüktür ama mide bulandırır.Umarım biz de gerekli kişilerin midesini bulandırmayı başarmışızdır.Gazetede çıkan haberi aşağıda bulabilirsiniz.Ya da şu linki tıklayabilirsiniz. http://arsiv.sabah.com.tr/2006/06/11/gun110.html

"Baz istasyonuna mahalleli tepkisiŞehir içerisinde çeşitli yerlere yerleştirilen baz istasyonlarına tepkiler her geçen gün artıyor. Dün Beşiktaş Türkeli Mahallesi'nde bulunan Türkler Apartmanı'nın çatısına yerleştirilen bazı GSM operatörlerine ait baz istasyonları mahalle halkını ayaklandırdı. Ellerinde döviz ve afişlerle sokağa çıkan mahalleli, bazı kişilerin para karşılığında çatılara baz istasyonu yerleştirmesini protesto ettiklerini belirtti. Mahalle halkı ellerinde döviz ve pankartlarla, "Kanser olmak istemiyoruz. Çocuklarımızı kaybetmek, sakat doğum yapmak istemiyoruz" diyerek slogan attı.

Cumartesi, Haziran 10, 2006

Eylem nasıl olmalı? Gazeteci arkadaştan değerli ipuçları

"...oncelikli yapmanizgereken, bir basin bildirisi hazirlayip, gazete,televizyon ve diger yayin organlarinin habermerkezlerine gondermeniz.yerel ve kucuk olanlari da tercih etmelisiniz bence. kisa ve guclu bir metin, ilgi uyandirici bir baslik vesloganlar da mutlaka sart. tarih, saat, mekan cok acikbelirlilmeli. gerekliyse, bir de kroki eklenmeli.tercihen, ogle saatlerinde yapilmasi eylemin yararlidir. haftasonu 13.00 iyidir herhalde. haftaici12.00.eylem sirasinda, kisa bir basin aciklamasi yapilmali,tercihen birkac dakika. katilimin sayisindan ote,niteligi de onemli. colugu, cocugu, esnafi da desteklerse, birkac doviz, birkac slogan, daha renkli olur..."

8 Haziran Perşembe, binanın önünde ilk "Baz İstasyonu İstemiyoruz" eylemi

Biz bugun 11-13 arasi bizim apartmanin onunde eylem yaptik.30 kadar kisi geldi.Trafigi ve yolu kapatmadan bir sokagin agzinda ve kaldirimda toplandik.Polisler geldi ama bisey yapmadi.Muhtarimiz da burdaydi.Polisler muhtari tanidigindan sorun cikmadi.Hatta bize akil verdiler bazi konularda.Trafigi kapatmadiginiz muddetce mudahale etmeyiz dediler.Biz buyuk kartonlara "baz istasyonu istemiyoruz" filan tarzi yazilar yazip, gelen gecen arabalara tuttuk.Kadinlar duduk caldi, alkis yapti, vs.
Flash TV'yi aramis birileri.Bir kameraman geldi, eylemi cekti.Sonra biz kameramani bizim eve goturduk.Bizim pencereden baz istasyonunun kurulduğu catiyi cekti, ne kadar yakin oldugu anlasilacak sekilde.Bu aksam Flash TV haberlerdeyiz :)
Kameraman cocuga "biz cumartesi yine boyle toplanip eylem yapacaz" dedik.Hatta "baska kanallardan arkadaslarini arar misin" dedik."Ararim" dedi.Bugun gelen kadinlara da cumartesi gelmelerini soyledik. Destek vermek isteyenleri cumartesi gunu 11-12 arasi besiktasa bizim evin onune bekliyoruz.
Durum boyle.Gorusmek uzere.Unutmayin bu aksam Flash haber!

Uzgunum :(
Flash Haber'i bastan sona izledigim ve belki de icinizden bazilarina da izlettigim icin.
Bizim olaydan bahseden hicbisey yoktu.

7 Haziran 2006 Bazlı Günler'e devam

Karşı binamızda yükselen baz istasyonuyla sizi tanıştırmıştım hatırlarsınız.Sağlığa zararlarından, kanserden, tümörden birsürü sevimsiz konulardan bahsetmiştim.O istasyonu - o binada oturan kiracılar dahil- kimse istemiyor.Binada oturmayan bina sahibi ise baz istasyonu anlaşmasıyla aldığı birkaç bin doların sarhoşluğuyla kiracılarına burda anlatamayacağım tepkiler veriyor.Telekomunikasyon Kurumu'na yazdiğimiz yazıya cevaben, "kardeşim, ben baz istasyonuna kurulduğu an geçici sertifika veririm, sonra bir ara gider ölçümlerini yaparım, uygunsa kalıcı sertifikasını veririm, değilse kulağını çekerim, ayarını yaparım" anlamında bir yazı aldık.Bir kıvırma var, evet.Bu arada baz istasyonunun kabul edilen değerler arasında olması da bizi kesmiyor doğrusu.Çünkü bilinen bişey varsa o da şu ki, o değerler arasında olması bunların tamamen zararsız olduğu anlamına gelmiyor.Diğer bir bilinen ise, bizim gibi birçok komşumuzun o baz istasyonuyla ömrümüz yettiğince zorunlu komşuluk yapıyor olacağı.Yani, üç gün veya beş ay değil yıllaaaaarca beynimizin dibinde ziv ziv ziv...Efendime söyleyeyim, Telekomunikasyon Kurumu'ndan aldığımız yanıttan sonra, mahalle muhtarlığına, kaymakamlığa, Beşiktaş Belediyesi'ne altında toplu imzalar bulunan yazılar, dilekçeler gönderdik.Ne yazık ki hepimiz körüz de karşımızdaki filin biyerini tutup "hmmm" diyor ve fil denen şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyor gibiyiz.Muhatabımızı halen bulamadık.Bu arada "sen kiminle dansettiğini sanıyorsun" derler ya filmlerde, aynen o hesap.Biz memleketin en güçlü iki GSM şirketine hesap sormaya, kafa tutmaya çalışıyoruz.Bünyelerinde en kurt avukatları süper maaşlarla barındırıyorlar, televizyon ve gazetelerin en ballı reklam vericilerindenler.Sesimizi duyurmak için bir televizyon kanalını arasak dediğimizde, o büyük kanallardan birinden aldığımız off the record bir samimi yanıt, "kendi içimizde ters düşmüş oluruz"du.Son durum, 10 Haziran Cumartesi günü binanın önünde toplanacağız.Derdimizi birilerine anlatmaya çalışacağız.

16 Mayıs 2006 Baz İstasyonu Macerası başlıyor...

Birileri karşımızdaki binanın tepesine baz istasyonu kondurmaya girişmesin mi!Bahsettiğim mesafe yatağımın başucundan 5 bilemedin 6 metre sonrası.İş başa gelince neler öğrendim neler.Sevgili Hatice Kalyoncu gözümü açtın, saol.Nedir kardeşim baz istasyonu diyen var mı bilmiyorum ama baz istasyonları, GSM iletişimin kapsama alanını genişletmek için bina çatılarına kurulan, genellikle beyaz renkli ve kutu şeklinde, 4 metre boyunda, iki çubuk antenle bir çanak antenden oluşan ve mikrodalga yayan cihazlardır. Eee ne güzel, kursunlar bazı çatıya, cep telefonları canavar gibi çeksin düşüncesindeysiniz, önce bir dinleyin:Az önce laf arasında geçen mikrodalga adı gibi sevimli birşey değil işte.Mikrodalgaların kanser yapıcı etkisi var.Kendisi kanser oluşturabildiği gibi kanser yapıcı maddelerin hücreye girişini kolaylaştırıyor veya mevcut kanserli ortamın yaygınlaşmasını hızlandırıyor.Diğer zararları şunlar :"Mikrodalgaların göze zararları: Tavşanlar üzerinde yapılan araştırmalarda mikrodalgalar nedeniyle göz merceğinin bulanması (perde veya katarakt), göz saydam tabakasının (kornea) bulanması, renkli tabaka (iris) iltihabı, gözdibi (retina) harabiyeti meydana geldiği tespit edilmiştir.Mikrodalgaların kulağa zararları: 20 mJ/cm3'ten daha düşük dozda darbeli mikrodalga enerjileri bile kulak çınlamasına ve işitme kaybına yol açmaktadır.Mikrodalgaların cinsel yaşama etkileri: Deney hayvanları üzerinde yapılan çalışmalarda erbezlerindeki hücrelerin ölmesi sonucu kısırlık, mutant yavruların doğması, dölütün dölyatağında ölmesi, adet bozuklukları, östrojen artışı nedeniyle gebeliğin tehlikeye girmesi, düşüklerin artması tespit edilmiştir. Mikrodalgaya maruz kalan fizik tedavi teknisyenlerinde yukarıdaki rahatsızlıklar tespit edilmiştir.Mikrodalgaların bağışıklık sistemine zararları: Mikrodalgaların vücuttaki T8 lenfositlerini ve doğal öldürücü (natural killer) lenfositlerini azalttığı, antikorları azalttığı ve dolayısıyla bağışıklık sisteminin çöktüğü artık tıbbi bir gerçekliktir.Mikrodalgaların kana zararları: Mikrodalgalar kan hücrelerini (alyuvar, akyuvar, pıhtı oluşturucu pulcuklar) azaltır, kanın kimyasını bozar, beyin ve kan için çok önem taşıyan bir enzim olan asetilkolin esterazı azaltır. Bu enzimin azalması ölüme yola açar. "Bu sinsi dalgaların gelip beynimizi öpmesini beklemeyeceğiz tabi. Anayasamızda "Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir." hükmü yer almakta. Anayasanın bireylere vermiş olduğu bu hakkın kullanılması için devlet ve bireyler her türlü çabayı göstermek zorundadır diyor. Medeni Yasa komşuluk hukuku bakımından kişilerin gayrimenkulu kullanmasına sınırlamalar getirmiş. Medeni Yasa'ya göre bir kimse mülkünü kullanırken hele sınai işler yaparken komşusuna zarar verecek her türlü taşkınlıklardan çekinmeğe mecbur. Medeni Yasanın bu maddesine göre, bireylerin komşuluk hakkına dayanarak komşularından bu istasyonu kaldırmasını istemeye hakkı var.Baz istasyonu hakkında şikayetler Telekomunikasyon Kurumu Tüketici Şikayetleri Merkezine, posta, e-posta, faks veya 130 numaralı hattan telefonla yapılıyormuş. www.tk.gov.tr adresinden Tüketici Şikayetleri Formu doldurulabilir, 0212-4656276 no'lu faxa şikayet dilekçesi faxlanabilirmiş. Telekomünikasyon Kurumu İstanbul Bölge Müdürlüğü'nün telefon numarası ise 0212-4656262 Hiç bir dayanağım yok ama nedense baz istasyonu ve Telekomunikasyon Kurumu'nu ayrı saflarda düşünemiyorum.Adamlar için ne kadar baz o kadar komunikasyon değil midir sanki?İçimden bir ses yazdığımız şikayet dilekçelerine cevaben "gerekli ölçümlerin gerçekleştirildiği ve sağlığı tehdit edici bir uygulama yapılmadığının tesbit edildiği vs vs " gibisinden bir yazı alacağımızı söylüyor.Tüketiciler Birliği'nde görev alan bir arkadaşımın önerisi ise Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunup karşı binadaki baz istasyonlarının insan sağlığını tehdit ettiğini söylemek.Bu yazının neresi giriş neresi gelişme belli değil.Sonuç derseniz o daha hiç yok.Makul zamanda mutlu sonla güncellemeyi umuyorum.

Neden blogluyorum?

Yakınına biryerlere baz istasyonu kurulan birileri benim, ailemin ve komşularımın geçtiği yollardan geçecek demektir.Bu yolda malesef ne yön levhası ne de aydınlatma var.Çıkmaz sokaklar ve dön dolaş aynı yere çıkan dolambaçlar, her kafadan çıkan seslerle dolu uzun ve sıkıcı bir yol bu.
Mayıs 2006'da başladı bizim baz istasyonu hikayemiz.O zamandan beri yoldayız yani.Başkalarına faydası olacaksa bu yazdıklarımın ne mutlu bana.En azından dünyadaki tek Don Kişot olmadıklarını bilsinler.